10 Haziran 2010 Perşembe

Trafik Suçları, Kazalar ve Cezalar

Karşı şeride geçen kamyon veya otobüs diğer şeritteki başka bir araçla çarpıştı şu kadar ölü, uyuyan şöförün kullandığı araç şarampole yuvarlandı şu kadar ölü bu kadar yaralı, alkollü araç kullanımı yine facia ile sonlandı, kırmızı ışıkta durmayan araç yayalara çarptı.

Yukarıdaki cümleler haber kanallarının seneler boyunca en çok kullandığı ve ne yazık ki gelecekte kullanılacağından kuşku duymadığım en klişe haberlerini oluşturuyor. Hastanelere ödenen ücretler, sakat kalanlar, daha da önemlisi can kayıpları öksüz veya yetim kalan binlerce çocuk veya bebek.

S1. Trafik cezaları mı yetersiz?

C1. Trafik cezalarının yeterli olduğunu düşünmekle birlikte ülkemiz düşünüş tarzına uygun olmadığı kanaatindeyim.

S2. Uygulamada mı hatalar yapılıyor?

C2. İnsan faktörü olduğu sürece uygulamada hatalar olması bazı şahsi menfaatlerin ön plana çıkması kaçınılmaz oluyor.

S3. Ceza puan uygulamasında mı problemlerimiz var?

C3.Ceza plan uygulamasının da ülkemiz şartlarına uyum sağlamadığını düşünüyorum.

Genelleme yapmayı sevmemekle birlikte, ülkemiz insanlarının genel düşünüş tarzı, malesef alkollü araç kullanmak, kırmızı ışıkta geçmek ve mümkün olan trafik kurallarını tamamını çiğnemek, hem araç şöförleri hem de yayalar tarafından kâr sayılıyor hatta bununla övünüldüğünü dahi duyuyoruz.

Yukarıdaki zihniyetle yani ben ne kadar çok kural çiğnersem o kadar iyi şöförüm demektir tarzında düşünen insanların birçoğunun kesilen trafik cezalarını ödediklerini sanmıyorum, ödeyenler için trafik cezalarının caydırıcı olmadığını düşünüyorum. Birçoğu yakalandıklarında bir şekilde ikna yoluyla bu işlerden sıvışabiliyor. Ceza puan uygulaması güzel ancak ülkemizde ehliyete el konulması ehliyetine el konulan kişinin direksiyon başına geçmesine engel olmuyor.

Ne öneriyorum?
Benim önerim trafikte işlenen suça göre suçu işleyen kişinin kullandığı araca, işlenen suçun özelliğine uygun olarak belirli sürelerle el konulmasıdır. Mesela, kırmızı ışıkta geçen 60 TL ödeyip bilmem kaç ceza puan alacağına, devlet tarafından 20 gün süreyle aracına el konulacak. 20 gün süreyle devlete ait bir parka çekilecek ve günlük olarak araca yüklü bir park ücreti tahakkük ettirilecek, ceza süresi dolup, sürücü aracını teslim almaya geldiğinde, yüklü bir park ücreti tahakkuk ettirilecek, cezanın yarısı devlet kaynaklarına aktarılırken, diğer yarısı trafik suçunu işleyen sürücüyü yakalayan ekibe, çekiciye ve park görevlilerine bırakılacak, ayrıca yakaladıkları her trafik suçu için trafik ekibine terfi puanı aktarılacak.

Böylece trafik suçlarının önüne ciddi şekilde geçilebileceğini düşünüyorum, trafik suçu işlemeyi kendine adet edinenler, bir miktar para ile trafik ekiplerini ikna edemeyecek, aracına el konulduğu için tekrar arabasına atlayıp aynı suçu işleyemeyecek, ehliyetsiz araç kullanımı azalacak, arabasını teslim alabilmek için trafik cezasını mutlaka ödemek zorunda kalacak, ekiplere ciddi şekilde para kaynağı sağlanacağından memurlarımız da daha bir şevk ve istekle çalışacaklardır, arabayı teslim almak için geçen sürede trafik suçunu işleyen kişi düşünme fırsatı yakalayacak ve mümkün olduğu kadar trafik suçu işlemekten kaçınacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder